17 Ekim 2009 Cumartesi

"Maden Köyü’nde İşte O An"

Maden Köyü’nde İşte O An

09.10.2009 12:41:00


Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı Maden Köyü’nde (Bazgiret) çobanlık yapan Fatma Tanıyan isimli genç kız, bir yandan hayvanları güderken bir yandan da her gencin yapması gerektiği gibi kitap okumayı da ihmal etmiyor. Gazetemizin birkaç gün önceki sayısında Artvin Valisi Mustafa Yemlihalıoğlu’nu duygulandıran o an fotoğrafı yayınlamıştık. Zaman zaman ilginç insan hikayelerinden oluşan o an fotoğraflarını okuyucularımıza aktarmaya devam edeceğiz. İşte onlardan birini de Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı Maden Köyü gezimiz esnasında fotoğraf karesine sıkışan o an fotoğrafı oluşturuyor.



Yanımızda Haber Türk muhabiri Deniz Karamert ve Dost Artvin Gazetesi Muhabiri Nail Bulut ile Maden Köyü şelalesini görmek için 2 bin rakıma doğru tırmanıyoruz. Şelaleyi fotoğraflayıp haberimizi hazırlayıp geri dönerken, sayıları yaklaşık 900’ü bulan büyükbaş ve küçükbaş hayvan sürüsüyle karşılaşıyor ve hepimiz en güzel fotoğrafı almak için adeta birbirimizle yarışıyoruz. Çünkü bu tabloya Artvin çevresinde başka bir köyde rastlamak mümkün değil. Sebebine gelince Artvin’in verdiği göçten dolayı köylerdeki nüfus azaldı ve ekonomik politikalardan dolayı hayvancılık yapan köylü sayısı da azaldı. Ancak onca fotoğrafın içinden bizim için en çarpıcı olanını yağmur başlamadan 5 dakika önce yakaladık.
Artvin’in Şavşat ilçesine bağlı 1800 rakımlı Maden Köyü halkı, geçimini tarım ve hayvancılık, ayrıca turizm amaçlı pansiyonculuktan sağlıyor. Köye yerli ve yabancı turistlerinin ilgisinin artmasıyla birlikte konaklama konusunda ihtiyaç doğmuş, bununla birlikte geçtiğimiz senelerde, Artvin Valiliği’nin de katkılarıyla köylülere ev pansiyonculuğu konusunda eğitim verilmişti. Köylülerin bir kısmı eğitim sonrası ev pansiyonculuğuna başlarken, büyük bir çoğunluğu ise hâla hayvancılık ve tarımla uğraşmaya devam ediyorlar.
Maden Köyü otantik ahşap mimarisiyle göze çarpan nadide köylerden bir tanesini oluşturuyor. Köyü diğer Şavşat köylerinden ayırt eden en önemli özelliğini ise beton yapımının hiç olmayışı ve ahşap yapıların hâlâ korunuyor olması! Bölgede en çok hayvancılığın yapılıyor olması nedeniyle merada yayılan koyunlar, kuzular, buzağılar ve boğalar arasında ilginç insan görüntülerine rastlamakta mümkün oluyor. Köy işlerinde anne ve babalarına yardım eden gençlerin bazıları ellerinde tırpanlarla ot biçerken, bazıları ise sayıları 20 ile 50’yi bulan hayvanları önüne katıp çobanlık yapıyor. Ancak bu durum onların dünya ile olan bağlarını hiç de koparmıyor. O zor coğrafyada yaşamak küçük dünyalarını hiçte küçülmüyor adeta devleştiriyor.
Ellerinde dünyanın ünlü yazarlarının yazdığı romanlar bulunuyor. Bu çobanlar kitap okuyor!.. Eğitim ve kültür seviyesinin yüksek oluşuyla bilinen Artvin’in adeta bir göstergesi oluyorlar. İşte o çobanlardan biri de köylü genç kızlardan Fatma Tanıyan. Genç kız ailesine yardımcı olmak için bir yandan çobanlık yapıp hayvan güdüyor, bir yandan da elindeki kitabını okuyor. Bir elinde hayvanları gütmek için kullandığı sopası, diğer elinde ise Ahmet Mithat Efendi’nin Türk Edebiyatı’nın klasik romanlarından “Henüz On Yedi Yaşında” adlı eseri bulunuyor. Ailesine yardımcı olduğunu belirten Fatma Tanıyan çobanlık esnasında çok fazla boş vakit olduğunu ve bu vakti değerlendirmek için kitap okuduğunu söylüyor. Elinde romanı diğer elinde hayvanlarını gütmekte kullandığı sopası ve arkasında merada yayılmış otlayan onlarca hayvanı gördükten sonra kendisine fazla soru sormaya lüzum görmedik. Ve o anın fotoğrafını çekerek seyir zevkinize sunduk. İşte 1800 rakımlı bir dağ köyünde çobanlık yaparken kitap okuyan bir genç kızın resimli öyküsü…
Hakan AYDIN / 08 Haber

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder